Hafta sonuna ekonomi gündemi damga vurgu. Merkez Bankası’nın ABD’den transfer edilen ilk kadın başkanı olan Hafize Gaye Erkan, ekonomiden ziyade sansasyon yaratacak gündemler yaratma konusunda başarılı olan Ahmet Hakan’a verdiği röportaj amacına ulaştı. Tüm Türkiye ve sosyal medyada Hafize Gaye Erkan’ın kiraları pahalı bulması yankılandı. Yılların deneyimli gazetecileri dahi ekonomi ve kadının iş hayatındaki yerinden bahsetmek yerine ‘annelik’ silahını çekerken, Erkan’ın maaşını görenler ‘bu kiralar bize ne etmez’ diye düşündü. Fatih Altaylı da son yorumunda Erkan’ı Kemal Derviş’e benzeterek dikkat çekti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni olan Ahmet Hakan isimli gazeteciye verdiği röportajda, İstanbul’da kiralarla ilgili sözleri tüm ülkeyi sardı.
Gazeteciden ziyade konunun uzmanlarıyla yapılacak bir röportaj bu denli yankı yaratmazdı. Ahmet Hakan’ın ekonomiyle ilgisi olarak geçmişte, dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a yönelttiği ‘dolar’ sorusu halen viral olarak yerini korur.
Dilerseniz hatırlayalım.
TCMB’nin ilk kadın başkanı olan ABD’de bankacılık kariyerinde önemli işleri olan Hafize Gaye Erkan’ın “İstanbul’da ev bulamadık. Müthiş pahalı” sözleri çok dikkat çekti.
Özellikle sosyal medyada bu çıkışı yorumlamayan kalmazken, Erkan’ın maaşı da tartışmaların odak noktasındaydı. Nasıl olmasın ülkede milyonlarca kişi asgari ücretle çalışırken, 10 asgari ücretten fazla maaş alıyordu.
Son yıllarda barınma krizine dönüşen ve enflasyonda önemli bir ağırlığı olan kiraların yükselişi “fahiş” boyutlarda olurken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek özellikle büyükşehirlerde kiraların gerilediğini açıklamıştı.
MB Başkanı Hafize Gaye Erkan, İstanbul pahalı olduğu için ev bulmayarak, annesinin evine yerleştiğini belirtince, gündemde önemli bir yer etti. Gazeteci Fatih Altaylı, konuya değinmeden geçemedi.
Erkan’ın aylık maaşının yan ödemeler hariç brüt 160 bin TL olduğunu ve son 3-4 yılda gelirinin de en az 50 milyon dolar olduğunu iddia eden Altaylı, ‘Erkan, ‘buradaki işim bitse de ben Amerika’ya dönsem diye gün sayıyor’ demektir’ dedi.
Altaylı, ‘Hafize Gaye Erkan herhangi birisi değil. Türkiye’de en yüksek maaş alan bürokratların arasında. Aylık maaşı yan ödemeler hariç 160 bin TL. 160 bin TL geliri olan birisi eğer ki İstanbul’da oturacak bir ev bulamıyorsa ve kiraları yüksek buluyorsa vatandaşın durumunu varın siz hesaplayın’ derken, ‘Tabi Hafize Gaye Erkan haksız demiyorum bu arada. Merkez Bankası başkanı standardında birisi İstanbul’da kalkıp da bir kenar mahallede 90 metrekare bir evde oturacağını da herhalde zannetmiyorsunuz. 20 bin TL’ye bulur ama olmaz tabi ki’ ifadelerini de kullandı.
Hafize Gaye Erkan’ın Etiler, Bebek, Bağdat Caddesi civarında oturacağını açıklayan Altaylı, bu bölgelerdeki evlerin 70-80 bin TL kirası olduğunu da hatırlattı ve “O zaman tabi ki yüksek yani. Maaşının yarısından fazlasını oraya verecek” dedi.
Mehmet Şimşek’in açıklamalarını hatırlatan Fatih Altaylı, ‘Bakan yüksek kiraların düşme eğilimine girdiğini söylüyor. Siz Bakan’ı yalanlıyorsunuz ve kiraların fahiş olduğunu gündeme getiriyorsunuz sanki bir muhalefet parti lideri gibiymiş gibi’ ifadeleriyle dikkat çekti.
Erkan’ın açıklamalarında, Altaylı’nın vahim olarak nitelendirdiği kısım ise, kapıcı, apartman görevlisiyle ile görüşerek ekonomiye ilgili görüş almaya çalışması oldu.
Bu durumu, ‘verilerin halka yansımaması’ olarak değerlendiren Altaylı, ‘Bunu biz söyleyince muhalif ve kötü gazeteci oluyoruz. Merkez Bankası Başkanı da aslında aynı şeyi söylüyor. Aslında insani bir şey yapıyor. Bu kötü bir yaklaşım da değil’ dedi.
“Hafize Gaye Erkan, maaşla geçinmek zorunda değil, Kemal Derviş gibi gün sayıyordur.”
Hafize Gaye Erkan’ın maaşla geçinmek zorunda olmadığını söyleyen Altaylı, ‘Bunlar sende 15-20 milyon dolar para kazanıyorlar orada. En azından 3-4 yıllık geliri 50 milyon dolara yakındır’ derken, ‘Böyle servete sahip birisi İstanbul’da kirada oturamıyorum diyorsa ve üstelik yeni çocuğu olduğu halde annesinin yanına geçiyorsa Erkan, ‘buradaki işim bitse de ben Amerika’ya dönsem diye gün sayıyor’ demektir. Yani Kemal Derviş gibi’ ifadeleri ise değerlendirmenin en can alıcı kısmı oldu.
Fatih Altaylı’nın yorumu burada: “Liderin görevi mutlu insanlar, vatandaşlar yaratmaktır”
