İZMİR’de yaşayan ve 14 yıl önce akciğer nakli olan Kamil Hamidullah (50), organ bağışının önemine dikkat çekmek amacıyla Pulmoner Hipertansiyon ve Skleroderma Hasta Derneği’ni kurdu. Pulmoner hipertansiyon hastalığı nedeniyle ağabeyini kaybettikten 2 yıl sonra 22 yaşında kendisinin de aynı hastalığa yakalandığını belirten Hamidullah, vatandaşlara ölümcül hastalıklarla mücadele eden hastalar için organ bağışı çağrısında bulunarak, Sevdiklerimiz hayattayken hiç düşünmeden organlarımızı, canımızı vermeyi düşünüyoruz. Öldükten sonra da organlarımızı mezara götürmeyelim. Hiç tanımadığınız insanların kahramanı olabilirsiniz dedi.
İzmir‘de yaşayan Kamil Hamidullah, 1993 yılında ağabeyi Şamil Hamidullah’ı 28 yaşında halk arasında akciğerlerde yüksek basınç olarak bilinen Pulmoner Hipertansiyon hastalığı nedeniyle kaybetti. Ağabeyini tanı aldıktan 2 yıl sonra kaybeden Kamil Hamidullah’a da 1995 yılında 22 yaşındayken aynı tanı konuldu. Nakil listesine girdikten sonra 13 ay organ nakli bekleyen Hamidullah, evini, aracını satıp Avusturya‘da akciğer nakli ameliyatı oldu. Hamidullah, organ bağışının önemine dikkat çekmek amacıyla Pulmoner Hipertansiyon ve Skleroderma Hasta Derneği’ni kurdu. Dernekteki çalışmalarını sürdüren Hamidullah, sık sık bir araya geldiği organ nakli bekleyen üyelerle de farkındalık için mücadele ettiklerini belirtti. Çok zor günler yaşadığını anlatan Hamidullah, Akciğerlerdeki damarların tıkanması sonucunda yeteri kadar kan ulaşamadığı için oksijenlenemiyoruz. Kalp fazla çalışıyor ve akciğerlerdeki basıncın artmasıyla hasar meydana geliyor. Uygun olan hastalar için akciğer nakli gerekiyor. Nakil için 13 ay bekledim. O dönemde Türkiye’de akciğer nakli yapılamıyordu. Avusturya‘daki merkezle iletişime geçtik. Tedavi masrafının bir kısmı karşılanıyor bile olsa arabamızı evimizi satıp tedaviye ulaştık ifadelerini kullandı.
‘VARSAYILMIŞ ONAM SİSTEMİ UYGULANSIN’
Türkiye’de yılda yaklaşık 1750 beyin ölümünün tespit edildiğini ifade eden Hamidullah, bunlardan yalnızca 500’ünün organlarını bağışlamayı kabul ettiğini söyleyip, Beyin ölümü gerçekleşenlerin yaklaşık yüzde 22’si organlarını bağışlamayı kabul ediyor. Yılda 13 akciğer nakli yapılıyor. Organ bekleyenlerin zamanı yok. 5 yıldan fazla süredir akciğer bekleyenleri biliyoruz dedi. Bu yıl Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki akciğer nakli polikliniğinin kapanması nedeniyle hastaların sıkıntı yaşadıklarını kaydeden Hamidullah, Ülkemizde 3 akciğer nakli polikliniği var. Bu yıl İzmir’deki kapandı. Kapanmasını değil arttırılmasını bekliyorduk. Ölümcül bir hastalıkla mücadele ediyoruz. İstanbul’un yarı nüfusundaki Avusturya bana organ buldu. Ama şu anda ülkemizdeki organ bağışı sistemi organ bekleyenler için çözüm üretemiyor. Avusturya’da varsayılmış onam sistemi var. 18 yaşından büyük her birey sağlığında eğer organ bağışçısı olduğuna itiraz etmemişse organ bağışçısı olarak kabul ediliyor. Bu sistemin insanları hayatta tuttuğunu görünce bu sistemin uygulanması için dernek olarak farkındalık çalışmaları yürütmeye başladık açıklamalarında bulundu.
‘DONÖRÜME MİNNETTARIM’
‘UMUDUMU KAYBETMEDİM’
Dernek üyelerinden 16 yaşındayken kalp ameliyatı olan ve 41 aydır akciğer nakli beklediğini kaydeden Dudu Akyol (31), Kalp ameliyatından 13 yıl sonra bir anda nefes alamadım, yere düştüm ve bayıldım. Uzun süre tedavi gördüm, yoğun bakımdan yattım. Pulmoner Hipertansiyon ile ilgili teşhisin uzun süre konulamadı. Teşhisin ardından akciğer nakil adayı oldum. 41 aydır nakil bekliyorum. Kendime olan bir vefa borcum var. Anneme olan bir vefa borcum var, onu ödemek istiyorum. Annem çok perişan oldu. Annem için de savaştım. Umudumu kaybetmedim dedi.
‘O TELEFONU 24 SAAT BEKLİYORUM’
Dernek üyelerinden Merve Işık (32) ile evli 4 yaşındaki Dila’nın babası Serhat Işık (40), bir yıldır akciğer nakli olmayı beklediğini, her yeni güne umutla uyandığını belirtti. Işık, Doğuştan kalbim delikti. 10 yaşında ameliyat oldum. O günden sonra ilaç tedavim devam ediyordu. Son iki yıldır Pulmoner Hipertansiyon şiddetlendi. Geçen yıl 1,5 ay hastanede yattım. 12 aydır resmi olarak akciğer nakil listesindeyim. Organ bağışının daha çok insana yapılmasını istiyoruz. O telefonu 24 saat bekliyorum. Umudunuzu kaybettiğiniz bir anda bir telefonla hayata tekrar bağlanabiliyorsunuz diye konuştu.